Birçok ülkede halihazırda uygulamaya konulan ve benzer şekilde Türkiye’de de 7524 sayılı Kanun ile hayatımıza giren Sütun 2 kuralları kapsamında, Türkiye’de faaliyet gösteren Çok Uluslu İşletmelerin (“ÇUİ”) uyum, uygulama ve veri yönetimine yönelik stratejik yaklaşımlar belirlemesi bir gereklilik haline gelmiştir. Sütun 2 ile birlikte birden fazla ülkede faaliyet gösteren ÇUİ’ler için ülke bazlı olarak %15 oranında asgari kurumlar vergisi zorunlu kılındığından, gerek nihai ana işletmesi Türkiye’de bulunan ÇUİ’lerin gerekse nihai ana işletmesi yurt dışında olmakla birlikte Türkiye’de de işletmeleri aracılığıyla faaliyet gösteren ÇUİ’lerin, proaktif bir yaklaşım benimseyerek mevcut ve gelecekteki düzenlemeleri yakından takip etmeleri ve grup içi mevcut uygulamalarını ilgili kurallara uygun hale getirmeleri gerekecektir.
OECD'nin temelini belirlediği ve Türkiye’nin de uyumlu bir mevzuat ile takip ettiği Sütun 2 uygulaması, ÇUİ’lerin farklı ülkelerdeki operasyonlarına yönelik etkili bir vergi ve süreç yönetimi gerektirmektedir. Dolayısıyla, ÇUİ gruplarının söz konusu uygulamanın etkilerini anlaması ve kapsamlı bir plan geliştirmesi için hızlı bir şekilde gerekli önlemleri alarak aksiyona geçmesi, sürecin efektif bir şekilde yönetilebilmesi açısından faydalı olacaktır.
Ayrıca, Sütun 2 kurallarına uyum sağlamak, yalnızca yerel vergi mevzuatına uygunluk değil, aynı zamanda küresel standartlarla uyumlu bir finansal raporlama sistemini de gerektirmektedir. Bu sebeple gerek yerel gerekse küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi kapsamında, şirketlerin finansal verilerini doğru bir şekilde yönetmeleri, kaydetmeleri ve raporlamaları önem arz etmektedir. Dolayısıyla, ÇUİ bünyesindeki farklı iş kollarının (insan kaynakları, vergi, finans ekipleri vb.) koordineli ve uyumlu bir şekilde çalışarak verilerin toplanması ve sentezlenmesinde etkin bir süreci takip etmesi işleyişin kolaylığı ve verimliliği açısından önem arz edecektir. Uyum prosedürlerinin zaman içinde otomatikleştirilmesi ise, insan kaynaklı hata riskini azaltarak vergi uyum sürecini hızlandırabilecek ve daha verimli hale getirebilecektir.
Bu çerçevede, Sütun 2 çerçevesinde hayatımıza girecek olan yeniliklere hazırlık açısından, Türkiye’de faaliyet gösteren ÇUİ’lerin gerek uyum gerekse uygulama açısından dikkat etmesi gereken hususlar aşağıda dört ana başlık halinde özetlenmiştir.
1 - Kapsamda olunup olunmadığının tespiti
İlk olarak, ilgili mevzuat çerçevesinde Sütun 2 uygulamasının kapsamına dahil olup olunmadığının ÇUİ’ler tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren ÇUİ gruplarının bir kısmının kapsama dahil olduğu bilinse de bir kısmı da ilgili gelir eşiğini sağlamadığından kapsam dışında kalacaktır. Dolayısıyla, ÇUİ’ler tarafından ilk olarak yapılması gereken, Sütun 2 düzenlemeleri çerçevesinde muaf sayılan işletmeler kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespitidir. Sütun 2 kurallarından muaf olunmadığının tespit edilmesi halinde ise, mevcut hesap döneminden önceki 4 hesap dönemindeki konsolide gelirleri kontrol etmek ve belirlenen eşiğin geçilip geçilmediğine karar vermek gerecektir.
2 - Kullanılacak dataların belirlenmesi ve ilgili mevzuata uygun olarak hazırlanması
ÇUİ’ler tarafından Sütun 2 kapsamına dahil olunduğunun tespiti halinde, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı verginin hesaplanmasında kullanılacak dataların tespiti ve hazırlanması en önemli ikinci adım olacaktır. Birden çok ülkede faaliyet gösteren şirket grupları için hesaplamada kullanılacak finansalların her bir ülkenin mevzuatına göre çeşitlilik gösterebileceği göz önünde bulundurulduğunda, bu dataların OECD mevzuatında ve benzer şekilde 7524 sayılı Kanun’da belirtildiği üzere uluslararası kabul görmüş finansal muhasebe standartlarına uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Bu doğrultuda, Nihai Ana İşletme tarafından kullanılan konsolide finansal tabloların hazırlanması, şirket bazında solo finansalların belirlenmesi, CbCR’ın (Ülke Bazlı Rapor) mevcudiyeti ve nitelikli olup olmadığının tespiti gibi konular çerçevesinde data hazırlığının bir bütün olarak tamamlanması önemlidir.
3 - ÇUİ bünyesindeki iş kollarının koordinasyonu
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı verginin hesaplanması için gerekli olacak dataların belirlenmesi ve mevzuata uygun bir şekilde hazırlanması önemli olmakla birlikte, bu dataların toplanması ve sentezlenmesi açısından ÇUİ bünyesindeki ilgili ekiplerin birlikte çalışması gerekecektir. Birden çok ülkede faaliyet göstermekte olan ÇUİ’ler için belki de en büyük zorluk, bu farklı ülkelerde faaliyet gösteren ekiplerin uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak olacaktır. Bu uyumun sağlanması için ÇUİ yönetimlerinin, grup içi politikalarını ve yapılarını faaliyette bulundukları her ülkenin uygulamalarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak düzenlemesi faydalı olacaktır.
4 - Otomasyona geçiş
Şirketlerin yukarıda değinilen hususlarda sürekliliği sağlaması ve ilgili süreçlerin kolaylıkla yürütülmesi söz konusu mevzuatsal gelişmelerin takibi, grup içi verilerin bu kapsamda takibi ve işlenmesi ile tüm bu süreçlerin otomasyona bağlanması ile mümkün olabilecektir. Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı verginin hesaplanmasında kullanılacak büyük bir veri yığınının sadece insan kaynağıyla yönetilmesi hem zaman yönetimi açısından efektif olmayabilecek hem de beşerî hata riskini artırabilecektir. Dolayısıyla teknolojik imkanların hem geçiş sürecinde hem de devamında tüm olası alanlarda kullanılması efektif bir süreç yönetmek açısından kolaylık sağlayabilecektir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde, Sütun 2 kurallarının dünya genelinde birçok ülkeyle benzer şekilde Türkiye’de de yürürlüğe girdiği göz önünde bulundurulduğunda, özetle ÇUİ’lerin küresel asgari vergi uyumunu sağlamak için atacakları adımları planlamaları zorunlu hale geldiğini söylemek mümkündür. Bu doğrultuda, şirketlerin kapsam değerlendirmesi yaparak, hesaplamalarda kullanılacak dataları belirlemeleri, finansal kayıtlarını uluslararası standartlara uygun hale getirmeleri, ÇUİ grubu bünyesindeki ekipleri uyumlu bir hale gelecek şekilde düzenlemeleri ve otomasyon süreçlerini devreye sokmaları kritik önem taşımaktadır. Sütun 2 kurallarına uyum, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda uzun vadede sürdürülebilir ve rekabetçi bir iş modeline sahip olmak için stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu süreçte şirketlerce gösterilecek yaklaşım, küresel rekabet ortamında şirketlerin konumunu belirleyici bir unsur olabilecektir.
*Bu yazı, Merve Otar ve Alp Şenler'in katkılarıyla hazırlanmıştır.