An oil drilling rig and pumpjack on a flat plain in the Canadian oil fields at sunset.

Akaryakıt Sektör Raporu yayımlandı

İlgili konular

Rekabet Kurumu hakkında rapor hazırladığı ilk sektör olan akaryakıt sektörünün dinamiklerine yönelik 16 yıl aradan sonra yeni bir rapor yayımladı. Belli bir döneme kadar intifa kararlarıyla Kurul gündemini epey meşgul eden sektör, son dönemde jetlere yakıt tedariki pazarındaki uygulamaları nedeniyle yürüyen soruşturmaya konu olmuş ve idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına karar verilmişti. Yakın zamanda bazı akaryakıt dağıtım şirketlerinin, intifa hakkını kötüye kullanmak suretiyle, bayilerinin, kendileri veya kendilerinin göstereceği LPG dağıtım şirketleri dışında kalan şirketlerden otogaz LPG tedarikini engelleyerek sözleşme serbestisini ve rekabeti haksız olarak sınırlandırdıkları iddialarına yönelik bir soruşturma açılmıştı.

Raporda akaryakıt piyasasının yapısı, oyuncuların davranışları ve sektörel düzenlemelerin doğurduğu tüm rekabetçi ve rekabet karşıtı etkiler tespit edilerek piyasanın işleyişi ve rekabet üzerinde etki doğuran tüm unsurlar incelenmiştir. Bu çerçevede, sektörün ham petrol arama ve çıkarma faaliyetlerinden oluşan ilk aşamasından, istasyonlarda perakende satışına kadar tüm iktisadi aşamaları analiz edilmiştir.

Rafinaj faaliyetleri üzerine yaptığı değerlendirmede dağıtıcıların ithalatının Tüpraş üzerinde oluşturduğu rekabetçi baskının sınırlı kaldığı, ayrıca Tüpraş ile Star arasındaki rekabetin sınırlı olduğu belirtilmiş, bu doğrultuda fiyatların rekabetin yoğun olduğu piyasa koşulları içerisinde oluştuğundan söz edilemeyeceği ifade edilmiştir. Rapora göre, rekabetçi bir fiyatlandırma yaratılabilmesi için pazarın rekabetçi bir yapıya kavuşturularak hem yeni rafinaj yatırımları hem ithalat önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ve yeni rafineri yatırımlarının desteklenmesi ve teşviki önem arz etmektedir. Öte yandan, 5015 sayılı Kanun ile rafinericilere getirilen dağıtım şirketleri arasında ayrımcılık yapmama yükümlülüğünün, ilgili tarafın pazar gücüne yönelik hiçbir ayrım gözetilmemiş olması hasebiyle uzun dönemde olumsuz etkilere sebebiyet verebileceği ifade edilmiştir.

Dağıtım pazarının rekabetçi bir yapıya kavuşturulmasının, perakende satış pazarına yansıması açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Rapora göre, toplam akaryakıt satış miktarı bazında en büyük pazar payına sahip ilk beş dağıtıcı 2022 yılı itibarıyla pazarın yaklaşık %76’sını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, pazarın görece yoğunlaşmış yapısının uzun yıllardır devam ettiği, nispeten yüksek pazar payına sahip teşebbüslerin uzun süredir pazarda yer aldığı ve geçmiş kararlardaki sektörün oligopolistik piyasaların temel özelliklerini taşıdığı yönündeki tespitinin halen büyük ölçüde geçerli olduğu belirtilmektedir. Pazarda rekabet yaratması hedeflenen bu oyuncuların büyük dağıtım firmaları üzerinde rekabetçi baskı oluşturabildiğinin gözlemlenmediği; piyasadaki rekabetin bir anlamda bu teşebbüslerin büyümesine bağlı olduğu, tarihsel süreç içinde küçük dağıtıcıların birleşerek büyüme yönünde de bir politika izlemedikleri, pazarda az sayıdaki yoğunlaşmalara bakıldığında bunların pazar payı daha yüksek olan firmaların birleşmeleri ile yaşandığı vurgulanıyor. Bunun yanında, tüketiciler tarafından ürünün büyük ölçüde homojen olarak değerlendirilmemesi, tüketicilerin fiyat duyarlılığının düşük olması ve fiyat araştırması yapma alışkanlığının az olması pazarın tam anlamıyla rekabetçi yapıya kavuşmasının önündeki engellerden bazıları olarak sayılmaktadır.

Raporda tavan/tavsiye niteliğindeki pompa satış fiyatının yayınlanmasının dağıtım pazarının uzun yıllardan beri devam eden yüksek oranda yoğunlaşmış yapısı ve pazarın diğer özellikleri dikkate alındığında hem dağıtım seviyesindeki hem perakende seviyedeki firmalar arasında koordinasyon doğurucu etki doğurarak fiyat rekabetini baskılayabildiği değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, pompa fiyatındaki şeffaflığının artırılmasının tüketicinin araştırma maliyetlerinin azaltılması yoluyla fiyat rekabetini teşvik edebileceği, öte yandan şeffaflığın firmalar arası rekabete aykırı koordinasyon riskini de doğurabileceği ancak istasyonlar arası fiyat farklılığına dair tam olarak bilgilendirilmiş tüketicilerin rekabeti teşvik edici davranışlarının bunu engellemesinin beklenebileceği belirtilmiştir.

Raporun vurguladığı bir diğer konu ise, bayilerin dağıtıcıları ile yaptıkları münhasır anlaşmalardan oluşan bir piyasa yapısının rekabetçi yapının tesisi bakımından yeterli olmadığıdır. Bu konuya ilişkin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun yürürlüğe girmesinden önce, ülkemizde var olan ve münhasır bayilik sistemine alternatif bir bayilik sistemi olan “beyaz bayraklı” istasyonların pazara girişi önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ve bu doğrultuda akaryakıt bayilerinin istedikleri dağıtım şirketlerinden ve rafinerilerden ürün alımı yapabilmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenleme yapılmasının piyasadaki rekabetin seviyesinin artması için önemli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, mevzuatla yaratılan giriş engellerinin azaltılması için akaryakıt istasyonları arasındaki mesafe kısıtının kaldırılmasının yararlı olabileceği ifade edilmiştir.

Raporun sonuç bölümünde, sektörün tüm seviyelerinde, çeşitli piyasa aksaklıklarından kaynaklı olarak rekabetçi bir fiyatlandırmanın yaratılmasını sağlayacak etkin rekabetçi bir işleyişin olmadığı değerlendirilmiş ve akaryakıt piyasasında rekabetin geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülen çeşitli öneriler sunulmuştur:

- Dağıtıcıların bayilerine bildirdiği tavan/tavsiye niteliğindeki pompa fiyatının yayınlanmasının, dağıtım ve perakende seviyedeki fiyat rekabeti bakımından koordinasyon doğurucu etki yaratabileceği, bu nedenle bunların EPDK ve dağıtıcılar tarafından yayınlanmasının sonlandırılması,

- Gerçekleşen pompa fiyatına yönelik şeffaflığın tüketicinin arama maliyetlerini azaltıp rekabeti artırıcı bir etki yaratabilmesi için EPDK’nin çevrim içi fiyat duyuruları ile sağlanan şeffaflığın tüketici tarafında daha fazla etki doğurabilecek şekilde tasarlanması, bu doğrultuda tüketiciye kullanım kolaylığı sunulması, tüketicinin bu bilgiye erişebilirlik konusunda daha fazla bilgilendirilmesi ve bu amaca yönelik araçların geliştirilmesi,

- Yasa dışı ticaret ile mücadele hususu ayrık tutulmak koşuluyla, münhasır bayilik sistemi haricinde alternatif perakende satış sistemi yaratılabilmesi için bağımsız istasyonların pazara girişi ve istasyonlar arası mesafe kısıtlarının kaldırılması başta olmak üzere piyasaya giriş önündeki engellerin kaldırılması,

- Tüketicilerin alım kararlarında fiyatı odağına daha fazla yerleştirmesi ve böylece piyasada fiyat rekabetinde artış yaşanabilmesi için ülkemizde lisans sahiplerince piyasaya arz edilen akaryakıt türlerinin tamamının Avrupa Birliği standartlarına ve EPDK tarafından belirlenen teknik düzenlemelere uygun olmak zorunda olduğuna ilişkin olarak tüketicilerin daha fazla bilgilendirilmesi.

Kurum, yayımladığı bu detaylı raporda birçok konuya detaylı şekilde değiniyor ve uzun analizlere yer veriyor. Raporda yapılan tespitlerin, ilk raporun yayımlandığı 2008 yılından bu yana pek değişmediği dikkate alındığında, sunulan önerilerin önümüzdeki dönemde tartışılması sektörün geleceği bakımından önemli olacaktır.

Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Özet

Rekabet Kurumu, akaryakıt sektörünün dinamiklerine yönelik 16 yıl aradan sonra yeni bir rapor yayımladı. Raporda sektörün yapısı, oyuncuların davranışları ve düzenlemelerin rekabet üzerindeki etkileri incelenerek, pazarın işleyişi ve rekabet üzerindeki unsurlar analiz edildi. Öne çıkan noktalar arasında, rekabetçi fiyatlandırma için pazarın rekabetçi bir yapıya kavuşturulması gerekliliği, dağıtım pazarının rekabetçi yapısının perakende satış pazarına etkisi, bayilerin münhasır anlaşmalarının rekabeti kısıtlaması ve rekabetin geliştirilmesine yönelik öneriler bulunmaktadır. Rapordaki tespitlerin 16 yıl öncesinden bu yana pek değişmediği ve önerilerin sektörün geleceği için önemli olduğu vurgulanmıştır.

Bize ulaşın
Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.

Read more

Rekabet Hukukunda şubat ayı gelişmeleri

2024 yılının ilk aylarında rekabet alanında gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Şubat ayında yaşanan gelişmeleri öğrenmek için yazımızı inceleyin.

Bilgi isteme yetkisi

Bilgi isteme yetkisi nedir? Bilgi talepleri rekabet hukuku için neden önemlidir? Detaylar için yazımızı okuyun.