Son yıllarda hayatımıza giren ve hızlıca büyük yer edinen iki kavram; web3 ve yapay zekâ (AI). Günden güne büyüyen bu iki teknolojinin gelişimi küresel olarak birçok alanda yansıma buluyor. İş dünyasında birçok marka, web3’e ve yapay zekâ teknolojisine yatırımlarını artırmaya başlıyor. Bazı araştırmalara göre rakamlar; web3 pazar değerinin 2021'de 3,2 milyar dolardan 2023'te 27,5 milyar dolara yükseldiğini, yapay zekâ pazarının ise 2022'de 142,32 milyar dolardan 2023'te 207,3 milyar dolara yükseldiğini gösteriyor.
İlk bakışta web3’ün ve yapay zekânın birbirinden farklı teknolojiler olduğunu görsek de aslında birçok açıdan birbirleriyle bağlantılılar ve birlikte kullanıldıklarında birçok açıdan fayda sağlayabilirler. Bu nedenle, yakın zamanda web3 ile yapay zekâ entegrasyonun artması muhtemel görünüyor.
Bu doğrultuda biz de EY olarak, bu teknolojilere ve günlük hayattaki yansımalarına büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede kapsamlı araştırmalar ve analizler gerçekleştirerek sonuçlarını paylaşıyoruz. “Yapay zekâ ve web3'ün birleşimi nasıl çıktılar sağlar?” sorusunun yanıtını aradığımız inovasyon toplantılarımızda ve yaptığımız analizlerde; bu iki teknolojinin birbirindeki önemli eksiklikleri giderebileceğini gözlemledik.
Öncelikle, web3'ün kitlesel olarak benimsenmesinin önünde duran faktörlerden birinin, kullanıcı dostu arayüzlerin ve deneyimlerin eksikliği olduğunu söyleyebiliriz. Web3'ü kullanmak göz korkutucu olabilir ve çoğu zaman yeni kullanıcıların karmaşık arayüzlerde anlaşılması güç bir terminoloji öğrenmesini gerektirir. Bu noktada yapay zekâ bu engelin aşılmasına yardımcı olabilir. GenAI (üretken yapay zekâ), pek çok işte ve rolde bir yardımcı pilot haline geleceği gibi, Web3 için de destekleyici rol üstlenebilir. Kullanıcı dostu arayüzler sağlayarak ve bireysel tercihlere göre deneyimleri kişiselleştirerek kullanıcıların web3 ekosisteminde gezinmesine destek olabilir.
Buna ek olarak GenAI, web3 uygulamalarının kullanımı için ideal bir ortam oluşturabilir. Örneğin, sıradan bir kişi, satın alma işlemlerinin ödemesini kripto para birimi kullanarak yapmak için zorlayıcı bir neden göremeyebilir. Ancak, GenAI için para yerine kripto para birimleri kullanarak değer sağlamak ve takas etmek ya da kâğıt sözleşmeler yerine akıllı sözleşmelerle çalışmak daha kolay ve verimli olabilir. GenAI daha yaygın hale geldikçe bu web3'ün de yaygın şekilde benimsenmesini kolaylaştırabilir.
Kripto para endüstrisinde, özellikle de yapay zekâ ve kripto web3 projelerinde yapay zekâ ve blockchain teknolojisinin kesişimi, ticareti, yatırımı ve dijital varlık etkileşimini dönüştürmek için muazzam bir potansiyel taşıyor. Yapay zekâ odaklı ticaret stratejilerinden merkezi olmayan tahmin piyasalarına ve yapay zekâ destekli varlık yönetimine kadar bu teknolojilerin birleşimi, kripto ekosistemini yeniden şekillendiriyor. Yapay zekâ ilerlemeye devam ettikçe ve blockchain teknolojisi geliştikçe, kripto para birimlerinin geleceğini şekillendirecek, küresel ölçekte yaygın olarak benimsenmelerinin önünü açacak birçok önemli gelişmeyi öngörebiliriz.
Bir başka örnek de akıllı sözleşmelerden verebiliriz. Web3 alanında akıllı sözleşmeler güvenin yapı taşlarıdır ve buraya yapay zekâ bir öngörü katmanı da ekleyebilir. Yapay zekâ modelleri, sözleşme performansını öngörerek potansiyel riskleri gerçekleşmeden önce tespit eder. Bu yapay zekâ destekli öngörü, riskleri azaltır ve sözleşmelerin daha sorunsuz uygulanmasını sağlar.
Bununla birlikte, kullanıcıların verileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlayan ve bunun için de blockchain ve kripto teknolojilerini kullanan web3; yapay zekâ uygulamaları için büyük önem taşıyabilir. Çünkü yapay zekâ uygulamaları, büyük miktarda veriye ihtiyaç duyar ve bu veriler genellikle merkezi veri tabanlarında saklanır. Web3, kullanıcıların kendi verilerini kontrol etmesini, şeffaf ve güvenli bir şekilde saklamasını ve paylaşmasını sağlar.
Sonuç olarak; web3 ve yapay zekâ teknolojileri, son yıllarda hızla gelişen ve gelecekte önemli bir rol oynayacak teknolojilerdir. Yapay zekânın daha hızlı benimsenmesinin önündeki engellerden bazıları, düşük düzeydeki güven ve potansiyel risklerle ilgili endişelerdir. Web3 için ise engeller, kullanıcı dostu arayüzlerin ve deneyimlerin eksikliğidir. Ancak bu eksikler web3 ekosistemindeki yapay zeka uygulamalarının, yenilik ve dönüştürücü potansiyelle dolu bir geleceğe kapı açtığı gerçeğini değiştirmiyor. Birbirlerinin eksikliklerini gidererek bu teknolojiler daha hızlı benimsenebilir, kuruluşlara iş modellerini yeniden keşfetme fırsatı sağlayabilir. Bu teknolojileri benimsemek isteyenler için şu öneriler dikkate alınmalıdır: Gelişen teknolojileri takip etme konusunda çevik olun, daha fazlasını elde etmek için bu teknolojilerin kesişimlerini anlayın, değeri ve büyümeyi teşvik etmek için taktik uygulamadan stratejik bir vizyona geçin.
*Esra Özdemir’in Coindesk için hazırladığı makaleden alınmıştır.
Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.