vuk enflasyon

VUK enflasyon muhasebesini beklerken


Vergi tarafında enflasyon düzeltmesi uygulamasına geçiş aslında basittir. Vergi Usul Kanunu (VUK) mükerrer 298’inci maddesi uyarınca “Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endeksindeki artışın içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.”

Ortada objektif kriterler bulunuyorken, 31.12.2021 tarihi itibarıyla bu şartlar sağlanmış olmasına rağmen enflasyon muhasebesi neden 31.12.2023 tarihine kaldı? Çünkü 7352 sayılı Kanun ile 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298’inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tâbi tutulma durumu ertelendi. Buna ek olarak, aynı kanun ile 31.12.2023 tarihli malî tabloların, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tâbi tutulacağı hükmü de gündeme geldi. Ancak bu durumun yanlış anlaşılmaması gerekir. Kısaca; 31.12.2023 tarihli malî tablolar düzeltilecek, bunun bir vergi etkisi olmayacak, eğer şartlar sağlanırsa ve yine ilgili kanun değişmezse 01.01.2024’te vergi etkisi olan enflasyon düzeltmesi yapılacaktır.

Şu an itibarıyla Kamu Gözetim Kurumu gibi idari kurumların itidalli açıklamalarına göre, sene sonunda Vergi İdaresi dışındaki kurumların da enflasyon muhasebesine geçiş yönünde hazırlıklar yaptığı anlaşılıyor. Bu doğrultuda, VUK ve Türkiye Muhasebe Standartları (TMS/TFRS) kapsamında enflasyona göre hazırlanmış 31.12.2023 tarihli finansal tabloları göreceğiz.

Peki bu tablolarda ne görmeyi beklemeliyiz? Basit bir anlatımla enflasyon düzeltmesi, paranın zaman değerini dikkate alarak değerleri düzeltme günündeki değerine getiren bir düzenlemedir.

Bunun doğal bir sonucu olarak, güçlü öz kaynağa sahip şirketlerin öz kaynaklarını oluşturan “sermaye”, “yasal yedekler”, “dağıtılmamış kârlar” gibi kalemlerin nominal değerler ile takip edilmesi sonucu satın alma gücünde oluşan kayıp, şu anda yasal kayıtlarda bulunmuyor. Enflasyon düzeltmesi olursa, bu satın alma gücündeki azalış enflasyon düzeltmesi zararı olarak ortaya çıkacak. Aktifi kuvvetli, bu aktifi öz sermaye yerine kredi ile fonlayan şirketlerin ise satın aldıkları ama alış bedeli ile izledikleri gayrimenkul, makine, fabrika, araç ve benzeri kalemler üstünden ise enflasyon düzeltmesi sonucu enflasyon düzeltme kârı yazması bekleniyor.

Aslında yurt dışı ortaklı birçok finansal kurum 2022 yılı sonunda, yurt dışı ortakları için Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) göre düzenledikleri malî tablolarında enflasyon muhasebesi uyguladı. Sabun köpüğü alınınca, üzerinden vergi ödenen dönem kârlarının aslında olmadığı görüldü. Çok yüksek olasılıkla, 2024 yılında enflasyon düzeltmesi uygulanırsa benzer sonuç kurumlar vergisi beyannamelerine de yansıyacak. Bu durumun vergi kaybı olarak değil, kazanılmamış bir paradan vergi alınmaması olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Bir diğer önemli konu da enflasyon düzeltmesinin nasıl uygulanacağıdır. Aslında bu husus, atom fiziği olmamakla beraber ilk enflasyon düzeltmesi 2003 yılında uygulanmıştı. O zamanki uygulamayla ilgili olarak kanunda “Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun yüksek enflasyon döneminde malî tabloların düzeltilmesine ilişkin düzenlemelerine göre, 31.12.2003 tarihli bilançolarını düzeltmek zorunda olan mükellefler, söz konusu bilançolarını bu madde uyarınca yeniden düzeltmeyebilirler. Ancak bu şekilde düzeltme yapanlar, bu kanuna göre ayrılabilecek tutardan fazla amortisman veya karşılık ayıramaz.” hükmü mevcuttu. Kısacası finansal kurumlar iki defa aynı işi yapmıyorlardı, fakat 2022 başında çıkan taslak tebliğde bu anlayışın (kanunda da olmadığı için) korunmadığı anlaşılıyor.

Bu durum ise aslında oldukça büyük bir sorun olabilir. Finansal kurumların yeniden değerleme işlemlerinde ortaya çıkan sorunlar ve günün sonunda kâr dağıtımını dahi etkileyen bir sonuç çıkabileceği dikkate alındığında UFRS 17 geçişi, sigorta teknik karşılıklar gibi birçok özellikli durumu barındıran sigorta şirketlerinin var olan VUK düzenlemeleri ile enflasyon düzeltmesi yapması, çok büyük olasılıkla ikili defter ve muhasebe tutulmasının yanı sıra ileride çözülmesi gereken birçok vergisel sorun yaratacaktır.

Gündem seçim ama sorunların çözümü için bugünden çaba harcanmazsa, çözümsüzlük çözüm olarak görülmeye başlanabilir. 

*Levent Atakan'ın Sigortacı dergisi için hazırladığı yazıdan alınmıştır.

Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.


Özet

  • Vergi Usul  Kanunu
  • Enflasyon muhasebesi
  • VUK

Bize ulaşın
Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.

İlgili makaleler

Dünya ekonomisi üstüne bazı değerlendirmeler

Önem kazanan bazı ekonomik kavramlar ve dünyadaki güncel gelişmeler ışığında küresel ekonominin durumu nasıl okunabilir?