İklim değişikliğinin etkilerinin artmasıyla ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, sürdürülebilirlik konusu da günümüzün en önemli meselelerinden biri haline geldi. Yenilenebilir enerji, verimli kaynak yönetimi ve karbon emisyonları gibi konular, gezegenimizin geleceği için kritik önem taşımaya başladı.
Bu noktada Blockchain, tüketiciler ve üreticiler arasındaki iş birliklerini geliştirerek insanların daha sürdürülebilir yaşam tarzlarını benimsemelerine, şirketlerin kaynak bulma ve geri dönüşüm uygulamalarını iyileştirmelerine yardımcı olarak sürdürülebilirlik konusunda yeni bir rol üstleniyor.
Blokzincir teknolojisi nedir?
Blokzincir teknolojisini, “dağıtık bir veri tabanı” olarak tanımlayabiliriz. Bir ağdaki tüm katılımcılar arasında paylaşılan ve güncellenen bir kayıt defteri olarak işlev gören bu teknoloji; verilerin şeffaf, değiştirilemez ve güvenli bir şekilde depolanmasını sağlar. Her bloğun bir önceki bloğa bağlı olduğu zincir yapısıyla, manipülasyona karşı son derece dayanıklıdır.
Blockchain teknolojisi sürdürülebilirliğe nasıl katkı sağlayabilir?
Blockchain teknolojisinin merkezi olmayan, şeffaf ve değişmez doğasının sağladığı avantajla, kritik çevresel ve sosyal zorlukları ele alma potansiyeline sahip olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu bağlamda, Blockchain teknolojisi, sürdürülebilirliği teşvik eden ve güçlendiren yenilikçi bir araç olarak öne çıkıyor.
Tedarik zinciri şeffaflığı ve etik kaynak kullanımı: Blockchain teknolojisi üzerinde geliştirilen çözümler, şeffaf ve izlenebilir tedarik zincirleri sağlayarak tüketicilerin ve işletmelerin, ürünlerin kökenlerini ve süreçlerini doğrulamasına olanak tanır. Tarımsal ürünlerden enerji tüketimine kadar birçok alanda, ürünlerin tedarik zinciri boyunca izlenebilirliği artırılır. Bu, kaynakların etkin kullanımını teşvik eder ve tüketicilere ürünlerin kökeni hakkında şeffaf bilgi sunar.
Yenilenebilir enerji ticareti: Geleneksel enerji sistemlerinde enerji kayıpları ve verimsizlikler sıkça yaşanır. Blockchain enerji kaynaklarının dağıtımı ve takibi konusunda sunduğu yenilikçi çözümlerle enerji verimliliğini artırır. Akıllı sözleşmeler ve mikro ödemeler gibi özellikleri kullanarak enerji ağları daha etkili bir şekilde işletilebilir ve enerji israfı en aza indirilebilir. Blockchain, aracıları ortadan kaldırarak ve merkezi olmayan enerji alışverişlerini teşvik ederek yenilenebilir enerji pazarını düzene sokar ve böylece sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımına teşvik eder.
Karbon emisyonlarının azaltılması: Blockchain, karbon izleme ve ticaretinde önemli bir rol oynayabilir. Etkin bir karbon izleme sistemi, sera gazı emisyonlarının kayıt altına alınmasını ve takip edilmesini sağlar. Blockchain teknolojisi, karbon ayak izlerini güvenli bir şekilde kaydedebilir, izleyebilir ve merkezi olmayan bir emisyon veri defteri oluşturabilir. Bu defter, karbon kredilerini tokenize ederek karbon azaltma girişimlerini teşvik etmek için kullanılabilir. Böylece, kuruluşların emisyon azaltım yolundaki çabalarını şeffaf ve maliyet etkin bir şekilde başarmalarına olanak tanır. Bu da şirketlerin ve bireylerin karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olur ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar.
Atık yönetimi ve döngüsel ekonomi: Blockchain, geri dönüşüm süreçlerini optimize ederek ve döngüsel bir ekonomiye geçişi teşvik ederek atık yönetiminde devrim yaratabilir. Blockchain sistemindeki akıllı sözleşmeler, atık malzemelerin ayrıştırılmasını, geri dönüştürülmesini ve bertaraf edilmesini otomatikleştirebilir ve doğrulayabilir. Ek olarak, atık malzemelerin alınıp satılabileceği merkezi olmayan pazarların oluşturulmasını kolaylaştırabilir, yeniden kullanımlarını teşvik edebilir ve böylece kaynaklara olan bağımlılığı azaltabilir.
Etki yatırımı ve finansmanı: Blockchain tabanlı platformlar, etki yatırımı için yeni yollar sağlayarak bireylerin ve kuruluşların sürdürülebilir girişimleri doğrudan desteklemelerine olanak tanır. Tokenizasyon ve akıllı sözleşmeler yoluyla kısmi mülkiyet, artan likidite, çevresel ve sosyal projelere yapılan yatırımların şeffaf bir şekilde izlenmesini sağlar. Etki yatırımının böylece demokratikleşmesi, sürdürülebilir kalkınma için yeni finansman fırsatlarının kilidini açabilir.
Su kaynaklarının yönetimi: Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, blockchain sayesinde kolaylaştırılabilir. Su kalitesi, miktarı ve kullanımı hakkında veriler, şeffaf bir şekilde paylaşılabilir ve su kaynaklarının etkin bir şekilde korunması sağlanabilir.
Net sıfıra ulaşmada yeni bir yaklaşım: EY OpsChain ESG Uygulaması
EY (Ernst & Young) olarak, sürdürülebilirlik alanında ilerleme kaydetmek isteyen işletmeler için kapsamlı ve yenilikçi bir araç olarak “OpsChain ESG” uygulamasını hayata geçirdik. EY OpsChain ESG, karbon ayak izini doğru bir şekilde ölçmek ve takip etmek için mücadele eden işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturuldu. Uygulama; işletmelerin, sıfır karbon çalışmalarını kontrol için kullandıkları yolun doğru ivmeler ile ilerlediğini hem şirket içinde görmelerine hem de müşterilerine göstermelerine yardımcı oluyor. Aynı zamanda çevresel etkilerini azaltma süreçlerinde daha bilinçli kararlar almalarına olanak tanıyor. Bu sayede işletmelerin; ESG hedeflerine ulaşmalarında, çevresel performanslarını iyileştirmelerinde, karbon izleme ve raporlama süreçlerini optimize etmelerinde önemli bir rol oynayarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlıyor.
InterWork Alliance'ın Karbon Emisyon Tokenleri standartlarına göre oluşturulan EY OpsChain ESG’nin temel özelliklerinden biri de işletmelerin ürün emisyonlarını tokenize ederek CO2e (karbondioksit) pozisyonlarını net bir şekilde anlamalarına yardımcı olmasıdır. Ayrıca, tüketicilere ve iş ortaklarına tokenizasyon kullanımı yoluyla ekosistem içindeki emisyonlar ve karbon kredisi izlenebilirliği için güvenilir bir platform aracılığıyla talep ettikleri şeffaflığı sağlıyor.
Sonuç olarak; sürdürülebilirlikte şeffaflık artık hem iş insanları hem de tüketiciler için önemli bir konu. Net sıfır hedeflerinin her zamankinden daha fazla incelendiği EY OpsChain ESG uygulaması, kuruluşlara ESG öykülerini dijital olarak şeffaf ve güvenilir bir platformda anlatma fırsatı sunuyor.
*Esra Özdemir’in Coindesk için hazırladığı makaleden alınmıştır.