Sosyal Güvenlik ve İş Mevzuatı Bilgi Notu No: 6

    İstanbul, 18 Mart 2022       

   Konu: Fesihte Hak Düşürücü Süreyle İlgili Yargıtay Uygulamaları

 BİLGİ NOTU

HAKLI NEDENLE FESİHTE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYE DİKKAT EDİLMELİDİR

İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılması süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan İş Kanunu 26.Maddesinde işverenin öğrendiği tarih ve olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak kabul edilmiştir.

Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Ancak olay için bir soruşturma başlatılmış ise söz konusu süre tanzim edilen rapor tarihinden sonra başlayacaktır. Olayı öğrenme günü sayılmaz ve takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer. Bir yıllık süre her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.

Altı iş günlük dönemde günler hesaplanırken hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri dikkate alınmaz. Cumartesi çalışılmayan işyerlerinde Cumartesi günü de altı iş günlük süreden düşülür. İşyerinde cumartesi, pazar günleri ve genel tatillerde çalışılması durumunda bu günlerde iş gününden sayılır. Ancak belirtilen günlerde işyeri açık olmakla birlikte sadece güvenlik hizmeti veya arızi nitelikte bazı işler yapılıyorsa bugün iş gününden sayılmamalıdır. Fesih iradesinin altı iş günü içinde açıklanması yeterli olup, bu süre içinde tebligatın muhatabına ulaşmış olması şart değildir.

Haklı fesih nedeninin devamlı olması durumunda hak düşürücü süre işlemez. Örneğin; ücreti ödenmeyen işçi ödeme yapılmadığı sürece her zaman haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Bu örnekte işçi açısından haklı fesih nedeni her an devam etmektedir. Yargıtay, ehliyetsiz araç kullanma fiili temadi ettiğinden bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini kabul etmiştir.

Yukarıda 26’ncı maddedeki hak düşürücü süreler işçi açısından kanunun 24/II’nci maddesinde, işveren açısından ise 25/II’nci maddesinde belirtilen “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” hallerine ilişkin fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa işçi ya da işverenin sağlık ya da zorlayıcı sebeplere ilişkin fesihlerinde 26’ncı maddede öngörülen hak düşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez.

Hak düşürücü süre haklı fesihler için söz konusudur. Geçerli nedenle yapılacak fesihler için 26. Maddedeki süreler uygulanmaz. Ancak işverenin geçerli nedenle feshi de makul süre içerisinde gerçekleştirmesi gerekir.

Burada önemli olan geçerli nedenin ortadan kalkmamış olmasıdır.

Bu maddede belirtilen süreler geçtikten sonra bildirimsiz fesih hakkını kullanan taraf, haksız olarak sözleşmeyi bozmuş sayılacağından ihbar tazminatı ile şartlan oluşmuşsa (işveren) kıdem tazminatından sorumlu olur.

 


Saygılarımızla.

Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.

Erkan Baykuş

 

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bize ulaşın

Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.