11 Tem 2024
sigortacılık şartlar

Sigortacılık sektörünün geleceğini hangi gelişmeler etkiliyor?

Levent Atakan

EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı

11 Tem 2024
İlgili konu başlığı Sigortacılık

Bu yazıda Haziran 2024 itibarıyla sigortacılık sektörünün geleceğine yönelik tahminlere değineceğim.

Bilindiği üzere, yeni ekonomi yönetimi sıkı bir para politikasıyla enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışıyor. Uygulanan program kapsamında; giderlerin kontrol edilme (örneğin, asgari ücret artış oranı) süreci gibi gelirlerin yani toplanan vergileri artırma amacının da olacağını öngörmek gerekiyor. Bunun zamanlamasının Haziran 2024 sonunda olacağına dair bazı söylentiler var ki bu da oldukça kritik. Ancak Eylül 2024 dönemine de kalma ihtimali de bulunuyor.

Bu düzenlemelerin neler olabileceğine değinirsek;

İlk olarak, ‘kurumlar vergisinde bir artış olur mu?’ sorusunu ele alarak başlayabiliriz. Bu konuda beklentim artış olmayacağı yönünde. Kurumlar vergisi oranı finansal olmayan kurumlarda halihazırda %25, finansal kurumlarda ise %30’dur. Avrupa OECD ülkeleri arasında en yüksek kurumlar vergisi oranına sahip ülke %31,5 ile Portekiz olarak karşımıza çıkıyor. Portekiz’i %29,8 ile Almanya ve %27,8 ile İtalya takip ediyor. OECD ortalamasının da 2023 yılında %21,5 oranına ulaştığını söyleyebiliriz.

Bununla birlikte, ekonomi yönetimi açıklamalarında, kurumlar vergisi oranında herhangi bir değişiklik düşünülmediği belirtiliyor. Ancak burada özellikle gayrimenkuller tarafında belli vergi istisnalarının kaldırılması alternatif bir yöntem olabilir. Daha önceden Vergi İdaresi, özellikle bir şirket altında gerçekleşen gayrimenkul işlemlerine ilişkin kurumlar vergisi ve KDV istisnalarını kaldırmıştı. Sektör söylentilerine göre, gayrimenkul yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarındaki vergi avantajlarının belli oranda kaldırılması söz konusu ancak bunu bekleyip göreceğiz. Ek olarak, kur korumalı mevduatlar üzerindeki kurumlar vergisi istisnasının yenilenmemesi konusu da gündemde. Bu konu, Hazine Bakanımız tarafından bir basın açıklamasında gündeme getirilmişti.

Ayrıca emlak vergisi tarafında da güncel piyasa fiyatları üzerinden vergilendirme sağlayacak bir model gelebilir. Bu olası gelişmenin kira artışları dahil birçok olumsuz sonucu ortaya çıkarma ihtimali bulunuyor.

Diğer önemli bir konu da işlem vergileri olan KDV ve BSMV’dir. Aslında KDV oranlarında yapılan değişiklik sonrası genel oran %20’ye ulaştı. Bu oran OECD ortalaması olan %21’e oldukça yakın ve aynı zamanda Avrupa’da uygulanan en düşük ve en yüksek oranlarla (%16 ve %27) da uyumlu. Bu sebeple, KDV tarafında herhangi bir değişiklik yapılmasını beklemiyorum ancak BSMV tarafında, özellikle istisnalar kapsamında, belli oranda kısıtlamalar gelebileceğini öngörüyorum. Sağlık sigortalarındaki BSMV istisnasının ise buna dahil olmaması gerekiyor.

Bununla beraber, kripto işlemlerinde gelir vergisi kesintisi ve hisse senetlerinde işlem vergisi konularının da gündemde olduğunu söyleyebilirim. Kripto platformları ve bu kapsamda hizmet sunan şirketler ile ilgili beklenen Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) düzenlemesi TBMM ile değerlendiriliyor. Türkiye’de bu faaliyetlerin, SPK tarafından verilen lisans ile yapılan hizmetler haline gelmesiyle, kaynakta kesinti yoluyla vergilendirmenin de gündeme geleceğini öngörüyorum. Yani kaynakta kesilen vergi, işlemden gelir elde edenler için nihai olacak. Ayrıca kripto işlemlerinin, Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67’nci madde kapsamına alınması da oldukça pratik bir çözüm olarak görünüyor. Burada %2’lik bir vergi oranı makul görünüyor.

Son zamanlarda en çok ses getiren bir diğer konu ise hisse senedi işlemlerinin yani borsadaki hisse alım ve satım işlemlerinde gelirden bağımsız olarak işlem vergisi alınmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konuya ilişkin açıklamasında bunu cüzi bir bedel alma olarak ifade ederek, buna yönelik on binde 1 ya da 2 olur mu olmaz mı şeklinde bir tartışmanın söz konusu olduğunu belirtmiştir. Burada hemen konuyu değerlendirmek isterim.

1- Bu konu GVK Geçici 67’nci madde kapsamında, elde edilen gelir üzerinden halihazırda düzenlenmiş durumdadır. Dolaylı bir vergi alınması makul görünmemekle birlikte vergi söz konusu olacaksa gelirin vergilendirilmesi gerekiyor.

2- Halka arz işlemlerinin belli bir kısmı yatırım/istihdam kaynaklıdır. Yüksek faiz ortamında şirketler finansal (faiz, kur farkı riski vb.) yüklerin altına girerek borçlanmak yerine halka arz ile yatırımlarını finanse etmek istiyor. Bu tip bir işlem vergisi ciddi anlamda bu yolu tıkayabilir.

Sonuç olarak, algoritmik işlemlerin engellenmesine, yani borsa yatırımın uzun vadeli olması noktasına bir itirazım bulunmuyor ama bunun cezalandırmayla değil de ödüllendirme yoluyla olması gerektiğini düşünüyorum.

 

*Levent Atakan'ın Sigortacı Gazetesi için hazırladığı yazıdan alınmıştır.

Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Özet

Haziran 2024 itibarıyla sigortacılık sektörünün geleceğine dair yapılan tahminlerimiz, yeni ekonomi yönetiminin enflasyonu kontrol altına almak için sıkı para politikaları uyguladığını ve bu kapsamda giderleri kontrol ederken vergi gelirlerini artırmayı planladığını gösteriyor. Kurumlar vergisinde artış beklenmiyor, ancak gayrimenkul ve kur korumalı mevduat istisnalarının kaldırılması ve emlak vergisinin piyasa fiyatlarına göre yeniden düzenlenmesi gündemde. KDV oranlarının sabit kalması beklenirken, BSMV'de bazı kısıtlamalar ve kripto işlemlerinde %2’lik vergi kesintisi planlanıyor. Hisse senedi işlemlerinde gelirden bağımsız işlem vergisi alınması tartışılıyor, ancak bu tür vergilerin yatırımları olumsuz etkileyebileceği ve uzun vadeli yatırımların teşvik edilmesi gerektiği ifade edilebilir.

Bize ulaşın

Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.