Dijital veriler, yeni gerçekliğimiz. Günlük hayatta, global iş dünyasında ve kısacası her şeyde; analog verinin yerini dijital veriler aldı. Bu verilerin hacmi ve iş dünyasına getirdiği yeni gereksinimler, kuruluşların ilerleyişlerine engel olabilir.
Vergi fonksiyonu kesinlikle istisnai değildir.
Birkaç yıl önce, dijital raporlamada vergi fonksiyonunun rolünün uyumluluktan savunmaya dönüşeceğini veya 3 boyutlu baskıya vergilendirme ihtiyacının geleceğini kim tahmin edebilirdi?
Bu yeni dijital vergi gerçekliği; üst yönetim, vergi başkan yardımcıları, vergi direktörleri ve vergi teknoloji uzmanlarına olan talepleri artırıyor. Onların karşılaştıkları zorluklar ise şu şekilde:
- Yönetmelikler: Durmadan ve sürekli gelişen mevzuata ilişkin değişiklikler, her zamankinden daha hızlı odaklanmış dikkat ve hızlı eylem gerektiriyor.
- Teknoloji: Neredeyse her kuruluş teknolojiye doymuş durumda. Ancak, teknolojiden en iyi şekilde yararlanmak; onu etkin bir şekilde kullanmak ve şirketin güncel ihtiyaçlarına uyduğundan emin olmak anlamına geliyor.
- Yetenek: Yetenekli kişileri işe almak ve onları elde tutmak başlı başına bir mücadele. Ancak; işe alım sonrası bu yeteneklerin düşük getirili işler yerine, yüksek değerli işlere odaklanması gerekiyor.
Vergi liderleri, artan veri gelgitlerinden uzak durmalı ve kurumlarını ileriye taşımak için dijital akımı kullanmalılar. Ama nasıl?
Bugünün vergi sorununa, yarının zihniyetiyle yaklaşmak gerekiyor.
Dijital veri miktarı, ancak şirketlerin dijitale ayak uydurma hızına göre artacak.
Vergi liderleri, şirketlerinin teknolojilerini incelemeli ve kendilerine; bu teknolojilerin müşterilerine gerçekten hizmet edip etmediğini ve eğer hizmet ediyorsa, şirketlerinin operasyonel ihtiyaçlarına karşılık verip vermediğini sormalılar.